Bir Garip Başarı Hikayesi: Hezarfen Ahmet Çelebi
17. yüzyılda kendi geliştirdiği kanatlarla uçmayı başaran ilk insan dediğimizde birçoğumuz bu ismin kim olduğunu biliriz. Hikayesine bilimsel açıdan her ne kadar şüphe ile bakılsa da Hezarfen Ahmed Çelebi, Galata Kulesi’nden Doğancılar Meydanı’na kanat açarak adını tarihin tozlu sayfalarında kaybolmaktan kurtarmış ve hikayesini günümüze kadar taşımayı başarmıştır. Peki bu efsanevi Türk bilgini, mucit kimdir?
Hezarfen Ahmet Çelebi Kimdir?
Hezarfen Ahmed Çelebi ile ilgili bilgilere Evliya Çelebi’nin “Seyahatname” adlı ünlü eserinden başka tarihi bir kayıtta rastlanmaz. Seyahatname’deki bilgilere göre Hezarfen Ahmed Çelebi, 1609-1640 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşamış Müslüman bir Türk bilginidir.
Bu ünlü mucit adını da bilgeliğinden alır. Farsça bir kelime olan “Hezar” bin (1000) anlamına gelir. Hezarfen ise “bin fenli” yani çok şey bilen anlamı taşır. “Çelebi” ise Osmanlı İmparatorluğu’nda sıkça kullanılan “yüce kişi, efendi” anlamına gelen Süryanice kökenli bir unvandır.
Yıllara Meydan Okuyan Bir Efsane Mi Yoksa Gerçek Mi?
Hezarfen Ahmed Çelebi ile ilgili bilgilerin yalnızca Evliya Çelebi’nin eserinde geçmesi, bu hikayenin gerçekliğinin sorgulanmasına neden olur. Ne Osmanlı Devleti’nin maliye kayıtlarını içeren arşivlerde, Hezarfen Ahmed Çelebi’ye IV. Murad tarafından verildiği iddia edilen bir kese altının kaydına rastlanır ne de başka bir tarihi kayıtta bu isim hakkında herhangi bir bilgiye.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, pek çok kez Hezarfen’in uçuşunu “Evliya Çelebi’nin masalı”, “uydurma”, “efsane” veya “hikaye” olarak tanımlamıştır. Prof. Dr. Halil İnalcık da bu iddiaya destek vermiş, konu hakkında “İlber Hoca’nın düşünce ve analizlerine kesinlikle katılıyorum. Yanlış olan, yıllarca roman tarzındaki bu efsanelerin gerçek diye tarih kitaplarında yer alması, okutulmasıdır. Bunları düzeltmemiz gerekir.” demiştir. Halil İnalcık, Ekmeleddin İhsanoğlu ve İlber Ortaylı gibi Osmanlı tarihçilerinin birlikte hazırladıkları bir eserde de Çelebi’nin varlığına şu cümleler ile değinilmiştir:
“Galata Kulesi’nden Üsküdar’a kanat takarak uçtuğu öne sürülen Hezarfen Ahmed Çelebi, sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde anıldığı ve başka hiçbir kaynak tarafından doğrulanamadığı için efsaneden öte bir anlam taşımaz.” 1
Uçuş Hazırlıkları ve İlk Uçuş Denemesi
Hezarfen Ahmed Çelebi ile ilgili gerçeklik tartışıladursun hakkındaki hikaye günümüze kadar ulaşmıştır. Rivayet odur ki Ahmed Çelebi, kendisinden çok daha önce yaşamış mucit İsmail Cevheri’nin uçma konusundaki çalışmalarından ilham alır ve pek çok deney, araştırma yapar. Kuşların uçuşunu inceleyerek geliştirdiği kanatları Okmeydanı’nda yaptığı deneylerle test eder. Hezarfen Ahmed Çelebi, tüm bu çalışmaların sonunda 1632 yılında lodoslu bir havada Galata Kulesi’nden kuş kanatlarına benzer bir araç ile kendini boşluğa bırakır ve İstanbul Boğazı’nda 3358 metre yukarıdan süzülerek Üsküdar’da yer alan Doğancılar Meydanı’na iner.
Bu büyük başarının ardından hikayenin sonu çok da mutlu bitmez. Evliya Çelebi, Hezarfen Ahmed Çelebi’nin uçuşundan sonra gerçekleşen olayları şöyle aktarır: “Bu olay Osmanlı Devleti’nde ve Avrupa’da büyük yankı buldu ve dönemin padişahı IV. Murad tarafından da beğenildi. Sonra Murad Han, kendisine bir kese altın ihsan ederek, “Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası caiz değil, ” diye Gâzir’e (Cezayir) nefyeylemiştir (sürmüştür). Orada merhum oldu.”
Hezarfen Ahmed Çelebi’nin kendisi gibi başarısının takdiri de çelişkilerle son bulur. Bu büyük başarı önce bir kese altın ile takdir edilir sonrasında ise sürgün ile cezalandırılır.
Hezarfen Ahmed Çelebi göğe kanat açtı mı açmadı mı bilinmez ancak Türk havacılık tarihinin en kayda değer kişilerinden birisi olarak görülür. Beyoğlu’nun simgesi haline gelmiş Galata Kulesi’ni gördüğümüzde akla gelen ilk isimdir ve kulenin ikinci katı Hezarfen Ahmed Çelebi’nin Galata Kulesi’nden süzülüşünün animasyonunun gösterildiği ve kulenin gözlemevi olarak kullanıldığı dönemi konu alan bir sergi alanı olarak düzenlenmiştir. PTT idaresinin 17 Ekim 1950 tarihinde İstanbul’da toplanan Milletlerarası Sivil Havacılık Kongresi için çıkardığı üç hatıra pulundan zeytuni yeşil-mavi renkli 20 kuruşluk olanın taşıdığı temsili resim, Hezarfen Ahmed’in Galata Kulesi’nden Üsküdar’a uçuşunu tasvir etmektedir. Yönetmenliğini Mustafa Altıoklar’ın yaptığı 1996 yapımı Türk filmi olan İstanbul Kanatlarımın Altında, Hezarfen Ahmed Çelebi’nin uçuş öyküsünü işlemiş ve başrol, Ege Aydan tarafından canlandırılmıştır. 2012 yılında Fazıl Say tarafından bestelenen Hezarfen Ney Konçertosu’nda yine Hezarfen Ahmed Çelebi’nin sıra dışı hikayesi anlatılmıştır. 1
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Hez%C3%A2rfen_Ahmed_%C3%87elebi[↩][↩]
- Türkiye Cumhuriyeti Postaları – https://colnect.com/en/stamps/stamp/197085-Flight_of_Hezarfen_Ahmet_Celebi_16th_Century-International_Civil_Aviation_Organization-Turkey, Kamu Malı, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=96215031[↩]