Dünyanın Yeni Yedi Harikası
Birçoğumuzun bildiği, içinde Rodos Heykeli, İskenderiye Feneri gibi eserlerin yer aldığı Dünyanın Yedi Harikası listesinde yer alan, insanoğlunun yarattığı muhteşem eserlerden ne yazık ki günümüze ulaşan tek yapı Keops Piramidi’dir.
Günümüzde hala varlığını devam ettirebilen ve ziyaret edilebilir olağanüstü mimari eserleri belirleme fikrinden hareket ederek 2007 senesinde, İsviçre merkezli New7Wonder adlı vakıf, dünyanın yeni yedi harikasını belirlemek için dünya vatandaşlarının oylamasına sunduğu bir yarışma başlattı.
Bu yarışmada aralarında Ayasofya’nın da bulunduğu 21 eser finalist olarak yer aldı. Tüm dünyada 100 milyon kişi cep telefonundan ya da vakfın internet sitesinden 6 yıl boyunca oy kullanarak dünyanın yeni yedi harikasını seçti. UNESCO ise bu seçimi, oy kullananların şahsi görüşlerini yansıttığı gerekçesiyle desteklemediğini ifade etti ve Dünyanın Yedi Harikası listesinin korunmaya ve benimsenmeye devam edileceğini açıkladı.1
Altı yıllık oylamanın sonunda Portekiz’in başkenti Lizbon’da açıklanan sonuçlara göre yeni yedi harika eser şunlardı:
- Ürdün’deki Petra Antik Kenti,
- Çin Seddi,
- Brezilya’daki Kurtarıcı İsa Heykeli,
- Peru’daki Machu Picchu Antik Kenti,
- Meksika’daki Chichen Itza Piramidi,
- İtalya’nın başkenti Roma’daki Kolezyum ve
- Hindistan’daki Tac Mahal.
Petra Antik Kenti – Ürdün
Ürdün’ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kent, kum taşından oluşan kayalıkların oyulması ile oluşturulmuştur. 100 kilometreye yayılan antik kentte, amfi tiyatro, tapınak, ev gibi yapılar kireç taşlarının oyulması ile inşa edilmiştir.
Büyüleyici bir görsele sahip antik kent, MÖ 400 ile MS 106 yılları arasında bir Arap kabilesi olan Nebatiler’e başkentlik yapmış ve Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar varlığını sürdürmüştür. Ne var ki zaman içerisinde deprem, ekonomik sıkıntılar gibi farklı nedenlerden gözden düşen şehir, zamanla unutulmuştur.
Petra Antik Kenti, 1812 yılında İsviçreli gezgin Johann Burckhardt tarafından yeniden keşfedilmiş ve 6 Aralık 1985 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine dahil edilmiştir.
Chichen Itza – Meksika
Meksika’nın Yucatan Yarımadası’nda yer alan, bir Maya Kızılderili halkı olan İtzalar tarafından kurulan antik kent, Meksika’nın en çok ziyaret edilen arkeolojik alanlarından birisi. Kolomb öncesi dönemde MS 600-900 yıllarında kurulduğu düşünülen kent muhtemelen döneminin dini merkezlerinden biriydi.
Şehrin sembol yapılarından biri olan piramit şeklindeki Kukulkan Tapınağı, onu ilk gören İspanyollar tarafından El Castillo adlandırıldığı için kale adıyla tanınmaktadır. Maya mitolojisinde iki başlı yılan tanrının adını taşıyan Kukulkan Tapınağı’nın mimarisi, Mayaların matematik ve astronomi alanındaki bilgilerini de göstermektedir.
Tapınağın 4 cephesinde 91’er basamak bulunur. Basamakların toplam sayısı ve piramidin en tepesindeki düzlükle beraber bir yıldaki gün sayısı olan 365 sayısına ulaşılır. Ayrıca, piramidi öyle bir şekilde yönlendirmişlerdir ki, ilkbahar ve sonbaharda ekinoksların gerçekleştiği an, piramide gelen güneş ışıkları piramidin çıkıntıları sayesinde, merdiven basamaklarının dibinde bulunan iki yılan başı yontusunun S’ler çizen bir gövde uzantısı oluşacak şekilde bir gölge oluşturmaktadır.4 Piramidin tepesinden bakıldığında şehirdeki tüm yapılar görülebilmektedir.
Kurtarıcı İsa Heykeli – Brezilya
Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde Corcovado Dağı üzerinde yer alan heykel şehrin sembollerinin başında gelir. 710 metre yüksekliğindeki Corcovado Dağı’nın zirvesinde bulunan heykel, 38 metre yüksekliği ile dağın zirvesinden tüm şehri kucaklayan bir görüntü sergiler.
Heykelin yapımı 1922’de o dönemde ülkenin başkenti olan Rio de Janeiro’da Brezilya’nın bağımsızlığının 100. yılı şerefine başlatılmış, 9 yıl süren çalışmaların sonucunda 12 Ekim 1931’de resmi törenle açılmıştır. 30 metre boyundaki devasa heykel 8 metre yükseklikteki bir kaide üzerinde durur ve 1.145 ton ağırlığındadır. Kurtarıcı İsa heykelinin açılmış kollarının genişliği ise 30 metredir.
Çin Seddi – Çin
Dünyanın en uzun savunma duvarı olma özelliğini taşıyan Çin Seddi, Çin’in kuzeybatısı boyunca uzanır. Çin Seddi’nin günümüzde ayakta kalan kısmı 2500 kilometre olsa da yıkılmış bölümleriyle beraber toplam uzunluğu 8851,1 kilometredir.
Ancak yapılan arkeolojik çalışmalar seddin tüm kollarının toplam uzunluğunun 21.196 kilometre olduğunu söylemektedir. İnşası MÖ 221 yılında başlayan seddin kalınlık ve yüksekliği yer yer değişiklik gösterir. Duvarın bazı yerlerinde kaleler, saraylar, tapınaklar yer alırken bazı yerleri çok daha kolay aşılabilecek şekilde inşa edilmiştir. Bu duvarın bulunduğu bölgede hangi amaçla kullanılacağına göre değişiklik gösterir.
Genel olarak Çin Seddi’nin yapılma amacı, Moğol ve Türk istilasından korunmak, ülkeden kaçışı engellemek ve ülkenin tek yönetim altında birleştiğini içeriye ve dışarıya göstermektir.
Machu Picchu – Peru
And Dağları sıra dağlarının bir dağının zirvesinde, 2.430 m yükseklikte, Urubamba Vadisi üzerinde kurulmuş olan bu İnka antik şehri oldukça iyi korunmuştur. İnka İmparatoru Pachacutec Yupanqui tarafından 1450 yıllarında kurulduğu düşünülen şehir, 1532 yılındaki İspanyol istilası sırasında kurulduğu sık dağlar arasında fark edilmediği için varlığını sürdürmeye devam etmiştir.
Ancak daha sonra ortaya çıkan ve hızla yayılan çiçek hastalığı nedeniyle şehir terk edilmiştir. 200’den fazla merdiven sistemiyle birbirine bağlanan şehrin 3000 basamağı günümüzde hala iyi durumdadır. Güney Amerika’nın en çok turist çeken antik şehirlerinden biri olan Machu Picchu, teraslar halinde inşa edildiği için çökme riskine karşı ziyaretçi sayısı günlük 2000 kişi ile sınırlı tutulmaktadır.
Kolezyum – İtalya
Kolezyum belki de dünyanın en ünlü, en bilinen amfitiyatrosu. İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan bu yapı MS 72-80 yıllara arasında inşa edildi. Yapıldığı dönemde içinde tragedyaların oynandığı, deniz savaşlarının canlandırıldığı, çeşitli gösterilerin yapıldığı yapı en çok gladyatör dövüşleri ile bilinir. Çeşitli dönemlerde 50.000 ile 80.000 arası seyirci ağırlayabilen, zamanına göre oldukça büyük olan amfitiyatro tarih boyunca aldığı yaralara rağmen tüm heybetini koruyarak, İtalya’nın sembol yapılarından biri olmaya devam etmektedir.
Tac Mahal – Hindistan
Hindistan’ın Agra şehrinde bulunan bu yapı, inşasında 20.000 işçinin çalıştığı bir anıt mezar. Babür İmparatoru Şah Cihan’ın genç yaşta ölen eşi Ercümend Banu Begüm (Mümtaz Mahal) için yaptırdığı anıt mezarın yapımına 1631 yılında başlanmış ve 20 yılı aşkın süren çalışmalar sonucunda 1654 yılında tamamlanmıştır.
Tac Mahal’in yüz binlerce akik, sedef ve firuze gömülü olan duvarlarında ayrıca 42 zümrüt, 142 yakut, 625 pırlanta ve 50 adet çok iri inci vardır. Yapı, Şah Cihan’ın hâkimiyeti süresinde en parlak dönemini yaşayan Babürlülerin güç ve kudretini temsil eder. Hanedanın güç ve kudreti kadar, Şah Cihan ile eşi Ercümend Banu Begüm arasındaki sevginin de sembolüdür. Şah Cihan’ın tahta çıkması üzerine Mümtaz Mahal adını alan Ercümend Banu, on dördüncü çocuğunu doğururken ölmüştür. Hükümdarın, eşine duyduğu sevginin hatırasına görkemli bir anıt mezar yaptırarak teselliyi sanat ve mimaride bulduğu anlatılır.10
- https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCnyan%C4%B1n_Yeni_Yedi_Harikas%C4%B1[↩]
- Berthold Werner – Yükleyenin kendi çalışması, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=8566120[↩]
- Photo by Marv Watson on Unsplash[↩]
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Chich%C3%A9n_Itz%C3%A1[↩]
- Gustavo Facci from Argentina – Flickr, CC BY-SA 2.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=18572850[↩]
- Photo by CEphoto, Uwe Aranas or alternatively © CEphoto, Uwe Aranas, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=32396893[↩]
- Photo by Eddie Kiszka on Unsplash[↩]
- FeaturedPics – Yükleyenin kendi çalışması, CC BY-SA 4.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=95579199[↩]
- © Vyacheslav Argenberg / http://www.vascoplanet.com/, CC BY 4.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=103946497[↩]
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Tac_Mahal[↩]